Gediz Deltası

Dünya Mirası Gediz Deltası

Gediz Deltası, İzmir Körfezi’nin batı kıyısında Gediz Nehri’nin denizle buluştuğu noktada oluşmuş yaklaşık 40.000 hektarlık alanı kapsayan geniş bir sulak alan ekosistemi. Delta, Batı Anadolu’nun en büyük, Türkiye’nin ise 4. büyük deltası.  

Delta, Türkiye’deki uluslararası öneme sahip 14 Ramsar alanından biri, ulusal olarak doğal sit alanı, yaban hayatı geliştirme sahası ve sulak alan koruma statülerine sahip. Türkiye’deki 305 Önemli Doğa Alanı’ndan (ÖDA) ve 184 Önemli Kuş Alanı’ndan (ÖKA) biri. Aynı zamanda kıyıları kadim üretim havzası.

Alan kuşlar için sahip olduğu uygun iklim koşulları ve beslenme alanları nedeniyle önemli bir kışlama, beslenme ve üreme alanı. Delta, farklı habitat tipleriyle farklı ekolojik isteklere cevap verebiliyor. Gediz Deltası’nda Türkiye’de bugüne kadar kaydedilen yaklaşık 500 kuş türünden 301’i gözlemlendi. 2021 yılında alanda yaptığımız üreyen kuş atlası çalışmasına göre, 113 kuş türünün üreme aktivitesi gösterdiğini tespit ettik. Delta flamingo (Phoenicopterus roseus) dünya nüfusunun %10’una ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda flamingoların Türkiye’de ürediği iki alandan birisi. Alan nesli tehlike altına girmeye yakın tepeli pelikanın (Pelecanus crispus) Türkiye’de düzenli ürediği 5 alandan biri ve dünya nüfusunun yüzde 3’üne yuva oluyor.

Yer aldığı iklim kuşağı sayesinde Gediz Deltası, 462 bitki türü ile Akdeniz bitki örtüsü özellikleri taşıyor. Deltada 8 orta ve büyük memeli yaban hayvanı türü gözleniyor. Delta, 28 sürüngen, 7 amfibi (iki yaşamlı) ve delta geneli ise 71 balık türü için yaşam imkanı sunuyor. Delta, Akdeniz foku (Monachus monachus) ve iribaş deniz kaplumbağasının (Caretta caretta) birlikte yaşadığı nadir alanlardan. 

Şehirleşme baskısı, yanlış su ve tarım politikaları, kaçak avcılık, kıyı çizgisinin gerilemesi, kirlilik delta üzerindeki başlıca tehditler. Gediz Deltası üzerinde bulunan baskı ve tehditlere rağmen binlerce yıldır günümüze kadar korunarak gelmiş. Delta burada yaşayan halk, balıkçılar, çiftçiler ve çobanlarla tanınıp sahiplendikçe korunmaya devam edecek.

Gediz Deltası’ndaki yaşamı kurulduğumuz günden bu yana savunmaya devam ediyoruz. 2020 yılından bu yana ise İzmir Büyükşehir Belediyesi desteği, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve İzmir İl Şube Müdürlüğü izniyle alanda kapsamlı biyoçeşitlilik araştırmaları ve farkındalık çalışmaları gerçekleştiriyoruz. İlkbahar ve sonbahar kuş göçü izleme çalışmaları, üreyen kuş atlası çalışmaları, kuşların geceleme alanlarının belirlenmesi, flamingo ve tepeli pelikan yuva sayımları, orta ve büyük memeli yaban hayvanlarının yaşam alanlarının belirlenmesi gibi araştırmaların yanında alanın tanınmasına yönelik farklı çalışmalar gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Gediz Deltası, doğal ve insan müdahaleleri nedeniyle restorasyon ihtiyacı olan bir alandır. Bu kapsamda uluslararası ortaklarımız ve kamu kurumları ile deltanın restorasyon ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar geliştiriyoruz. Alanı tehdit eden projelere yönelik hukuki yollarla savunuculuk çalışmalarımızı da sürdürüyoruz.