Tuz Gölü

Tuz Gölü 

Ankara, Aksaray ve Konya illerine sınırı olan Tuz Gölü, Türkiye’de Van Gölü’nden sonra en büyük ikinci göl. Özel Çevre Koruma Bölgesi ve doğal sit alanı olan göl, Türkiye’deki 305 Önemli Doğa Alanı’ndan ve 184 Önemli Kuş Alanı’ndan biri. 

1960’lı yıllardan bu yana, gölü besleyen su kaynaklarına müdahale ediliyor. Tuz Gölü’nün de yer aldığı Konya Kapalı Havzası’nda yaygın sulu tarım faaliyetleri nedeniyle kaçak kuyularla havzadaki yer altı suyu kaynakları çekiliyor. Konya Ovası Tahliye Kanalı’ndan arıtılan su, Konya’da kullanıldığı için artık göl alanına ulaşamıyor. Yanlış su ve tarım politikaları, uygulamaları ve denetimsizlik buradaki yaban hayatını yok ediyor. 

İki milyon yaşındaki göl, Tetis Denizi’nden kopan bir iç denizin günümüze kadar ulaşmış son kalıntısı. Göl, Türkiye’nin başka hiçbir yerinde görülmeyen pek çok tür için büyük önem taşıyor. Anadolu’da bozulmadan bugüne ulaşabilmiş ova bozkırlarının en güzel örneklerini barındırıyor.  Endemik bitkiler ile nesli tehlike altında olan pek çok canlı türü Tuz Gölü’nün çevresindeki farklı habitatlarda yaşıyor. Sulak alandaki çamur adacıklar flamingoların (Phoenicopterus roseus) Türkiye’deki iki üreme alanından ve dünyadaki en önemli üreme alanlarından biri. Nesli dünya ölçeğinde tehlikede olan bozkır kartalı (Aquila nipalensis) ve toyun (Otis tarda) önemli yaşam alanlarına ev sahipliği yapıyor. Tuz Gölü, suçulluğunun (Gallinago gallinago) Türkiye’de bilinen tek üreme popülasyonunu barındırıyor. Göl etrafında sulak çayırlar, geniş tuzcul bozkırlar, sazlık alanlar, mera alanları, sulu ve kuru tarım alanları bulunuyor. Türkiye’nin tuz ihtiyacının büyük bir bölümü (tuz, göldeki suyun buharlaştırılması yoluyla elde ediliyor) gölden karşılanıyor. 

Tuz Gölü’nde uzun yıllardır toy, bozkır kartalı, flamingo gibi önemli türlerin popülasyonlarını korumak ve göldeki kuraklığın önüne geçmek için çalışmalar yürütüyoruz. 2021 yılı üreme dönemi içerisinde göle ulaşan su kaynaklarının önünün kesilmesi nedeniyle yavru flamingoların tamamı öldü. Bölgedeki üye ve gönüllülerimizin büyük çabasıyla 2022 yılında göle ek su sağlandı ve yavrular o yıl için kurtarıldı. Ancak geçici çözümler yerine gölün ve barındırdığı zengin biyoçeşitliliğin geleceği için Konya Havzası’ndaki yanlış tarım ve su politikaları değişmeli, biyoçeşitlilik temelli üretim ve uygulamalar gerçekleştirilmeli.