Ekosistemler

Sulak Alanlar

Sulak alanlar insan dahil gezegendeki tüm canlılar için hayati öneme sahip. Sulak alanlar, Dünya’nın kara yüzeyinin yaklaşık yüzde altısını kaplıyor. Turbalıklardan deltalara, nehirlere, göllere ve lagünlere kadar sulak alanlar küresel biyolojik çeşitliliğin yüzde kırkına ev sahipliği yapıyor, çünkü pek çok farklı habitat tipini barındırıyor. Bu habitatlar, sayısız türün üremesi, beslenmesi ve barınması, hayatta kalmalarını sağlamak için çok önemli. Sulak alanlar, karbon yutağı görevi görmekten iklim değişikliğinin etkilerini düzenlemeye, akıntıyı emerek enerjisini dağıtıp suyu doğal ortama bırakmadan önce suyu arındırıp filtrelemeye, oksijen üretimine katkıda bulunmaya ve tatlı suyu depolamaya kadar sayısız işleve sahip.

Dağlar

Dağlar, dünyanın yüzeyini şekillendiren en etkileyici ve görkemli doğal oluşumlardan biridir. Yükseltileri, çevrelerindeki manzaraları ve barındırdıkları zengin biyolojik çeşitlilikleriyle öncelikli ekosistemlerden biridir. 

Dağlar, genellikle kara parçalarının yükseltilmesi sonucu oluşan yükseltili arazilerdir. Kıtaların sert kabuklarının altında hareket etmesi ve çarpışması, dağ oluşumunu tetikleyen temel sebeplerden biridir. Bu hareketler sonucunda kaya tabakaları yükselir ve kırılır, ardından erozyon ve diğer doğal süreçler dağları şekillendirir.

Bozkırlar

Ege Zeytin Meraları, Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde bulunmaktadır. Meralar, kuzeyde Edremit Koyu’ndan güneyde Aydın’ın güneyine kadar uzanır. Ege Zeytin Meraları, yabani zeytin (Olea oleaster) ağaçlarının, yerli zeytin (Olea europea) çeşitlerine aşılanmasıyla oluşan antropojenik habitatlar olarak karakterize edilir. Bu meralarda yaşayan ağaçlar ve çalılar arasında, en az asırlık bir zeytin ağacı; akçakesme (Phillyrea latifolia), menengiç (Pistacia terebinthus), çilek ağacı (Arbutus unedo) yabani armut (Pyrus pirasteri), incir (Ficus caria), meşe (Quercus sp.), zakkum (Nerium oleander), armut (Pyrus communis), defne (Laurus nobilis), mersin (Myrtus communis)  gibi yerli ağaçlar ve çalılar bulunabilmektedir. Ağaç veya çalı bulunmayan yamaçlar ise nadir bulunan ve sınırlanmış bitki türleri için değerli habitatlardır. Bu meralar genelde deniz seviyesinden 500-600 metre yüksektedir.

Ormanlar

Ormanlar, dünyanın en zengin ve karmaşık ekosistemlerinden biridir ve zengin biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yaparlar. Orman ekosistemleri, birbirleriyle etkileşim halinde olan çeşitli biyolojik, kimyasal ve fiziksel bileşenlerden oluşur. Bu ekosistemler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar, mantarlar, mikroorganizmalar, toprak ve su gibi unsurları içerir. Binlerce farklı bitki, memeli, kuş, sürüngen, balık, amfibi, sürüngen, böcek türleri ile birçok mikroorganizma ormanlarda yaşar. Bu çeşitlilik, farklı türler arasındaki etkileşimler ve bu ekosistemlerin sağlığını sürdürmek için önemlidir.

Ekosistem Restorasyonları

Gediz Deltası,  nüfusu 4 milyonu aşan bir metropolün içinde yer alan ve barındırdığı farklı habitatlar sayesinde binlerce canlıya yaşam ortamı sunan uluslararası öneme sahip nadir sulak alanlardan biridir. UNESCO’nun Dünya Doğa Mirası kriterlerini sağlamakta olup, listeye alınması için başvuru yapılmıştır. Dünya ölçeğinde Önemli Doğa Alanı ve Önemli Kuş Alanı’dır. Flamingoların dünya nüfusunun yaklaşık yüzde onu, İzmir’in Gediz Deltası’nda yaşamaktadır. Nesli tehlike altında girmeye yakın olan tepeli pelikan ile nesli tehlike altında olan Akdeniz foku ve Caretta caretta deniz kaplumbağasının birlikte yaşadığı nadir alanlardan biridir. Tüm Ege Denizi’ndeki en önemli balık yavrulama ve beslenme alanlarından biridir ve Türkiye’deki tuz üretiminin yaklaşık üçte biri burada gerçekleşmektedir. Delta, ulusal ve uluslararası yasalarla korunmasına karşın yeryüzünün en tehlike altındaki 255 Önemli Kuş Alanı’ndan biridir.